8 Ağustos 2015 Cumartesi

Pek Yakında

    Sanıyorum ki Cem Yılmaz'ın "Pek Yakında" adlı filmini herkes izlemiştir. Ama hala izlemeyenler varsa bu yazıda düşüncelerimi paylaşacağım. Film bayağı önce çıktı doğrusu, okullar nedeniyle sinemada izleme şansını kaçırdığım için Türkiye'ye geldiğim ilk anda "Pek Yakında" DVD'si aramaya başladım.
 
 O alışveriş merkezine git, bu dükkanda ara derken DVD'yi köşeye sıkışmış bir şekilde buldum.  Sonunda! Artık eve geçip izlemeye koyulabilirdim!
 
   Çok sağlam bir oyuncu kadrosu vardı doğrusu. Cem Yılmaz, Zafer Algöz, Özkan Uğur, Çağlar Çorumlu, Ozan Güven, Tülin Özen ve Cengiz Bozkurt gibi isimlerden oluşan bu kadronun beni yanıltmayacağına emindim. Film, korsan DVD işleriyle ilgilenen, ama sonra karısı boşanmak isteyince bu işlere tövbe etmiş Zafer'i konu alıyor. Ama bir süre sonra "Şahikalar-Kötülüğün Sonu" adlı eski senaryoyu keşfeden Zafer,bu filmi karısı Arzu ile barışmak için çekiyor. "Bakalım Arzular, Zafer'e dönecek mi?"
   
   Film beklediğimi karşıladı diyebilirim. Ama komedi filmi değildi. Pek Yakında" dan bir "GORA" beklemenizi önermiyorum. Cem Yılmaz'ın da dediği gibi, bu film "Hokkabaz" ve "Her Şey Çok Güzel Olacak" arasında bir tat veriyor. Beni hem güldürdü, hem de duygulandırdı. Ama, duygulandırma kısmı daha ağır bastı sanki. Daha çok içine minik espriler sıkıştırılmış bir dram filmi gibi.

     Herkesin itiraz ettiği olumsuz örnek oluşturulabilecek davranışlar konuşulduğu kadar değildi. Filmin bazı sahnelerinde sigara ve alkol tüketiliyor, ama bunlar rahatsızlık verecek dozda değil.
Filmde küçük küfürler ve argo kelimeler de vardı, ama bunlar da tıpkı sigara ve alkol gibi rahtsız edecek dozda değildi.

    Şimdi gelelim sponsorlara. Bazı yorumlarda yakınıldığı gibi sponsorlar vardı, ama ben bunların o kadar da fazla olduğunu düşünmüyordum.

   Oyunculuk gayet iyiydi, bazı karakterler abartılı davranışlarla karşımıza çıkıyordu. Ama filmi, gerçek bir film yapan da buydu zaten:)

   Sonuç olarak, film gayet iyiydi, zaman kaybı olduğunu asla söyleyemem. İçinde dozunda kullanılmış bir şekilde her şey vardı, ama filmi orijinal yapan da buydu zaten:) Hikayenin tuğlaları ince ve sıralı bir biçimde dizilmiş, oyuncular da gayet iyi seçilmişti. Bir korsan DVD'cinin ailesine verebileceği zarar çok iyi bir biçimce anlatılmıştı. Yakınılan şeyler söylenildiği kadar yoktu. Komedi değildi, dram da değildi, daha çok bir komedi-dram idi. Ama bir komedi-dram olmasına rağmen, filmin sonunda yüzünüzde bir tebessüm bırakma yeteneğine sahipti:)

Umarım yazım kafasında "Pek Yakında'yı izlesem mi?" sorusu bulunanlara ışık tutmuştur. İzleyip izlememek sizin kararınız, ama ben en azından bir göz atın derim:)

Okuduğunuz için teşekkür ederim:) Daha fazlası için bloğumu takip etmeyi unutmayın:)

https://instagram.com/p/srmOu1r5BF/?taken-by=cmylmz
sitesinden alınmış bir görseldir.